Pages - Menu

11 Ocak 2015 Pazar

Nüfusun Dağılışını Etkileyen Faktörler

Nüfusun dağılışını etkileyen faktörleri iki grupta toplamak mümukündür. 1) Doğal çevrenin verimi ve yerleşmeye uygunluğu ile ilişkili faktörler: İklim, su kaynakları, toprak, yüzey şekilleri ve maden zenginlikleri; 2) Beşeri faktörler: İnsanların coğrafi çevreye uyum sağlamalarıyla iligili yetenekler, toplumsal ve ekonomik örgütlenme, teknolojik durum, coğrafi konum ve tarihsel faktörler.

1- Doğal ve beşeri coğrafya faktörleri arasında nüfusun dağılışını açık bir şekilde etkileyen iklim ve yüzey şekilleri dikkati çekmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık onda dokuzunun ova ve benzeri düzlüklerde yaşadığı bilinmektedir. Yeryüzü karalarının dörtte biri de yüksek sıcaklık ve az ya da düzensiz yağış koşullarının bir arada oluşturduğu kuraklık yüzünden seyrek nüfuslanmıştır.

Fiziki coğrafya koşullarının, yeryüzünde nüfusun dağılış ve büyüklüğünün şekillenmesinde genelde egemen olduğu kesindir. Bununla birlikte, çevreci determinist görüşün en güçlü savunucularının kabul ettiği gibi, çevre elemanlarının ne tek ne de bütün olarak ve birbirleriyle uyum halinde nüfus sayısını ya da öteki demografik özellikleri kesin olarak belirlemediği de açıktır. Dünya nüfusun dağılışında belirtilmesi gereken  en önemli özellik bu dağılışın kolay açıklanamamsıdır. Nüfusun yoğun olduğu alanlar ilebseyrek olduğu alanlar arasında açık çelişkiler vardır. Merkezi ve Batı Avrupa'da ılıman iklim koşullarının yer aldığı alanlarda tarım dışı ekonomik faaliyetlere bağlı yoğun nüfus topluluklarını değişik tarım sistemlerinin uygulandığı yerlerde de görmek mümkündür. Örneğin geçim türü tarım faaliyetlerinin geniş çapta egemen olduğu Çin ve Hindistan'da olduğu gibi, tarım faaliyetlerinin ileri bir teknikle entansif olarak yapıldıgı Batı Avrupa ülkelerinde de yoğun nüfus toplulukları vardır.

İnsanın özellikleriyle çevresel faktörler arasında dünya çapında bazı ilişkiler olduğu hala kabul edilmekle birlikte, yakın zamanlarda, insanın özelliklerinin daha çok kültürel faktörlerle şekillendiği görüşü güçlenmiştir. İnsanın yeryüzünde dağılışını kısıtlayan bir faktör olarak iklim başta gelir. İnsan fizyonomisi dikkat çekici derecede fiziki çevreye uyum sağlıyabilecek yapıdadır.

İnsan yaşamı için önemli bir ihtiyaç yeterli derecede sıcaklıktır. Giyim ve barınak olmaksızın insan -5 derecede bir süre kaldığında ölür. Oldukça yüksek sıcaklıklara kısa bir süre dayanabilirse de 40 derece ve daha yüksek sıcalık biraz uzun sürerse nemlilik rüzgar ve gölgeye bağlı olarakyine ölümle karşı karşıya kalınır. En uygun sıcaklıklar 10 ila 30 derce arasıdır.

Buzullar, yürüyen kumullar, bazı bataklık türleri ve çok kayalık yüzeyler, özellikle teknik olanaklardan yoksun insanlar için yaşanılamayacak ortamlar olabilir. Fakat bu yalnızca yeryüzünün küçük bir kısmı için söz konusudur.

Nüfus dağılışı üzerinde toprak türlerinin de etkisi olduğu bilinmektedir. Alüvyal topraklar ve delta toprakları genellikle tarım faaliyetlerine çok uygun oldukları için yoğun nüfus toplanmasına sahne olurken, tarıma az elverişli podzol ve laterit toprakların bulunduğu alanlar seyrek nüfusludur.Ancak tarım teknolojisindeki gelişmeler, tarım fiziksel koşullar ilişkisinde tarım lehine değişikliklere yol açmaktadırlar.

Dünya nüfus dağılışı, birçok yerde maden ve enerji kaynaklarının lokasyonundan da büyük ölçüde etkilenmektedir. Örneğin Batı Avrupa'nın nüfus dağılış haritası, maden kömürü havzaları ve buna bağlı sanayi faaliyetlerinin yarattığı nüfus toplanma alanlarının dağılışını da yansıtmaktadır. Güney Afrika'nın Rand kesimi, ABD Appalaş kömür havzaları, Ukrayna'nın Doneç havzası ve birçok yerde maden yataklarının işletmesiyle nüfus toplanma alanlarına örnektir.

2- Beşeri Faktörler: Büyük sanayi ve ilişkili ekonomik faaliyetler ortaya çıkana kadar iklim ve diğer fiziki coğrafya koşullarının etkisi altındaki tarım faaliyetleri nüfus dağılışının sınırlarını çiziyordu. Böylece belirli bir alandaki nüfus dağılışını etkileyen beşeri faktörlerin başında o alandaki ekonomik faaliyetin türü ve ölçeğinin geldiği söylenebilir. Sanayi Devrimi öncesinde oldukça düzenli dağılmış olan tarımsal nüfus, sanayileşme ile birlikte kömür havzaları, enerji kaynakları, ulaşım, haberleşme hatları ve limanlar tarafından kendilerine çekilmiştir.Sanayi Devrimiyle, yüzyıllar boyunca oluşmuş nüfus kalıbının yerini yoğun nüfus toplanmalarınin yarattığı bir dağılış kalıbı almıştır.

Nüfus dağılışı üzerinde göç hareketlerinin büyük etkisi olmuştur. Özellikle kitlesel büyüklükte uluslararası göçler ve ülkelerin içinde gerçekleşen iç göçler nüfusun yeniden dagılışına neden olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder