Ganj Nehri
Hindistan'ın kuzey topraklarından ve Bangladeş'ten geçen 2.700 km uzunluğundaki akarsu. Doğu yönünde, Bengal Körfezi'ne doğru akar ve Brahmaputra ırmağı ile birlikte 4/5'i Pakistan'a ait olan, 45.000 km²lik bir delta yaparak körfeze dökülür.Ganj, yüksek Himalaya yaylâlarındaki Bhagirathi ve Alakmanda akarsularının birleşmesinden doğar. Dar ve sarp boğazlarla Siwalik tepeleri ve küçük bir ticaret şehrinin bulunduğu Hardvar Ovası boyunca akar. Geniş bir kavis çizerek Kuzey Hindistan'ın büyük alüvyal ovasında, Kanpur'dan Allahabad'a doğru iner; burada Jumna Irmağı ile birleşir. Doğuya doğru ilerler ve Varansi'dem 200 mil kadar sonra sol tarafından Gogra ve Gandak adlı iki akarsuyu, sağ tarafında da Patna'yı geçtikten hemen sonra, Deccan yaylâlarında birleştiği tek akarsuyu, Son'u alır.
Ganj Vadisi'nin en önemli endüstri bölgesi, delta üzerinde kurulu olan, bankaların ve endüstriyel yatırımların bulunduğu, Kalküta ve Howrah'dır. Bu bölgede en büyük jüt endüstrisi kuruludur. Ayrıca makina, kimya, kâğıt ve tüketim maddeleri endüstrisi de önemli yer tutar. Himalaya Dağları ile Deccan yaylâları arasında bulunan Ganj Vadisi, kesif tarımı, çeşitli endüstrisi, kalabalık şehirleri ve sıkışık trafiği ile Hindistan'ın kalbidir. Ayrıca Hindular, ölüleri yakarak küllerini Ganj Nehri'ne dökerler.
Hinduizm inancında ne olursa olsun Ganj Nehri'nin kirlenemeyeceği inancı vardır. Bu nedenle yıllarca kirlilik için önlem alınmamış, birçok kanalizasyon hattı ve fabrika atıkları nehre boşaltılmıştır. Aşırı kirlilik yaratan deri sanayii ile birlikte nehre her gün tahminen 1 milyar litre lâğım akmaktadır. Ayrıca hindular hamile iken ölen bayanları ve çocukların cesetlerini ganj nehrine atarlar, Ganj nehrinde çok sayıda cesetin kıyıya vurup kuşlar tarafından parçalanarak yendiğini görebilirsiniz. Hindular bunun kutsal olduğunu düşünürler. Devlet şimdiden arıtma ve engellme çalışmaları için $33 Milyon dolar harcamışsa da bugün Ganj, dünyanın en kirli su kütlelerinden biridir. Fakat Hindular bunu kabul etmemekte ve her kutsal âyinde nehre girmeyi sürdürmektedir. Üstelik bu suda yıkanmanın yanı sıra içenler de olduğundan sarılık, tifo gibi pek çok hastalık kapılmaktadır. Aynı zamanda bu kirlilik uzun yıllardır nehir çevresinde yaşayan halk üzerinde alışa gelmedik bir etki yaratmıştır. Halk kutsal olduğuna inandığı nehir suyunu günlük işlerinde kullanmaktadır ve bu da nehirin barındırdığı hastalıklara karşı zamanla bağışıklık kazanmalarını sağlamıştır.Yerel halk bu yüzden nehirin suyunu şifalı kabul etmektedir.
Ganj Nehri, Hinduizm inancına göre kutsaldır. Hindular nehri Tanrıça Ganga'nın kişileştirilmiş formu olarak kabul ederler ve bu nedenle insanlar nehre taparlar. İnançlara göre belirli günlerde nehirde yıkanmak günahların affedilmesi ve tövbelerin kabul görmesini sağlar. Hinduzimdeki ölü yakma geleneği nedeni ile birçok insan Hindistan gibi büyük bir ülkede binlerce kilometre yol katederek yakınlarının küllerini bu nehre serperler.
Hindu inançlarına göre nehrin suyuda kutsaldır ve insanlar için kurtuluş yoludur. İnanışa göre bu sudan bir yudum bile içmeden ölmek tamamlanmamış bir hayattır. Bunun ile birlikte ölüm döşeğinde bir hastaya son nefesinde nehrin suyundan içirmek cennete gitmesinin garanitisidir. Bu nedenle birçok Hindu evinde ağzı kapalı kaplarda, gerekli zamanlarda kullanmak için sular bulundurur. Nehrin çevresinde Ganj Suyu satan birçok satıcı vardır.
Hinduizm'deki birçok dinî gün ve festival Ganj'ın kıyılarında kutlanır, dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan'da yapılan bu tür kutlamalara milyonlarca insan katılır. Bugüne dek dünya üzerinde toplanmış en büyük kalabalık 70,000,000 kişi ile Ganj Nehri kıyısında, Prayaga'da toplanmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder