Our social:

5 Mart 2015 Perşembe

Levha Hareketlerinin Etkileri



Yer yuvarlağının iç yapısı hakkındaki bilgileri jeofizik bilimi araştırır. Jeofizik bilimi, yerin yapısını tespit etmek için;
Deprem dalgaları,
Volkanizma sırasında çıkan malzemelerin incelenmesi
Taşların incelenmesi,
Yer kabuğundaki sıcaklık değişimlerinin incelenmesinden yararlanır.

Kıtaları oluşturarak okyanusların altında da devam eden yer kabuğu, kesintisiz olmayıp çeşitli parçalara yarılmıştır. Yer kabuğunu oluşturan bu parçalara levha denir. Levha hareketlerinin en önemli nedeni litosferi harekete zorlayan magma akıntılarıdır.
1915 yılında Alman bilim adamı AlfredWegener ilk defa levhaların hareketi teorisini ortaya attı. Bu teoriye Levha Tektoniği Teorisi denir.  Wegner’e göre I.zamanda kıtalar tek bir parça halindeydi. Buna Pangea adı verilirdi ve onun çevresinde Panthalassa adı verilin deniz vardı. Pangea çeşitli kuvvetlerin etkisi ile hareket ederek parçalandı. Kuzeyde Laurasia, güneyde ise Gondwanaland karası oluşurken ikisinin arasında Tethyis Denizi yer aldı. Karaların bu yatay hareketlerinin sonucunda kıtalar oluştu. Kıtalar arasındaki boşlukların su ile kaplanması sonucunda okyanuslar ve denizler meydana geldi.



                                                                   Başlıca Levhalar


Levha Hareketleri
Levhalar üst mantonun akıcı ve yumuşak olan kısmında hareket ederler. Levhaların hareket etmesinin en önemli nedeni, mantonun alt bölümündeki sıcaklık ve basıncın etkisiyle oluşan konveksiyonel akıntılarıdır. Levhaların hareketleri üç şekilde gerçekleşir;
Birbirine yaklaşma
Birbirinden uzaklaşma
Yanal yer değiştirma

Levhaların Yaklaşma Hareketi :
Birbirine yaklaşan levhalar birbiri ile çarpışır ve çarpışma sonucu çeşitli yeryüzü şekilleri oluşur. Oluşan yeryüzü şekli çarpışan levhaların türüne göre değişir. Levhaların birbirine yaklaşması sonucu sağlar, sıradağlar, volkanik dağlar oluşur.
Levhaların yaklaşma hareket sonucu;
• Dalma–batma olayı oluşur.
• Dağlar ve kıvrımlı sıradağlar oluşur.
• Volkanik adalar oluşur.
• Okyanus çukurları oluşur.
a) Kıtasal Levha–Kıtasal Levha Yaklaşması :
Kıtasal levhaların yoğunlukları magmanın yoğunluğundan azdır ve magmaya batmazlar. Bu levhalar birbirine yaklaştığında levha kenarlarındaki yer kabuğu, çok büyük kıvrımlar oluşacak biçimde yukarı doğru itilir ve milyonlarca yıl içinde gerçekleşen bu olay sonucunda kıvrımlı sıradağlar oluşur.
Kıtasal levhaların yaklaşması sırasında yerkabuğunun yukarı itilmesi hareketi çok güçlüyse dağ oluşumu gerçekleşmez ve yer kabuğu eğilebilir, yatık bir hal alabilir ya da kırılabilir.
Ege Bölgesinde’ki Bozdağlar ve Aydın Dağları ile Himalaya Dağlarının oluşumu bu şekilde gerçekleşmiştir.


b) Okyanusal Levha–Kıtasal Levha Yaklaşması :
Okyanusal levhanın yoğunluğu kıtasal levhanın yoğunluğundan fazladır ve bu levhalar birbirine yaklaştığında yoğunluğu fazla olan okyanusal levha kıtasal levhanın altına doğru dalar.
Okyanusal levhanın battığı bölgede yüzeyde bir hendek (çukur) oluşur. Bu olayın meydana geldiği bölgeye dalma–batma bölgesi denir.
Kıtasal levhanın altına dalan okyanusal levha ateş küre içinde daha derinlere daldığında yüksek sıcaklıktan dolayı eriyerek magmaya karışır. Magma da yeryüzünün zayıf noktalardan yeryüzüne doğru yükselerek yeryüzünde volkanları oluşturur.
Okyanusal ve kıtasal levha çarpıştığında levha sınırlarında üstte kalan ve batmayan kıtasal levhadaki yer kabuğunun sıkışması, nedeniyle dağlar da oluşabilir. Güney Amerika Levhası’nın altına dalan Nazca Levhası’nın oluşturduğu And Dağları buna örnektir.


c) Okyanusal Levha– Okyanusal Levha Yaklaşması :
Okyanusal levhalar bir araya geldiğinde ikisi de birbirinin altına dalmaya çalışır. Yoğunluğu fazla olan diğerinin altına dalar ve dalmanın gerçekleştiği yerin yüzeyinde derin hendekler oluşur.
Dalan levha battığı noktada ateş küre ile temas ederek erir ve magmaya karışır. Magma okyanus tabanında bulduğu zayıf noktalardan yeryüzüne doğru yükselmeye başlar ve yeryüzünde volkan dizilerini yani volkanik adaları oluşturur. Filipinler’deki birçok volkanik ada bu şekilde oluşmuştur.



Levhaların Uzaklaşma Hareketi :
Birbirinden uzaklaşan levhalar arasında çatlaklar oluşur. Magmanın çoğu uzaklaşan levhaların kenarlarında birikerek katılaşırken bir kısmı da çatlaklardan yüzeye ulaşarak (yayılma sırtları olarak adlandırılan) volkanik sıradağları oluşturur. Levhaların kenarlarında biriken magma, levhalara kuvvet uygulayarak levhaların birbirinden uzaklaşmasının sürmesine neden olur.

Okyanus tabanlarında milyonlarca yıl süren bu levha hareketleri yeni okyanusların oluşmasına veya günümüzdeki okyanusların şekil değiştirmesine neden olur. Sürekli biçim değiştiren okyanus tabanları zaman zaman yok olsa da bunların yerine yenileri oluşur.
Levhaların birbirinden uzaklaşması sonucu (levhaların birbirinden uzaklaştığı yerlerde);
• Okyanuslar oluşur.
• Okyanus ortası sırtları oluşur.(Atlas Okyanusundaki sırt 2500 m yüksekliktedir).
• Volkanik adalar oluşur.
• Volkanik sıradağlar oluşur.
• Okyanus tabanı genişler.
• Volkanik olaylar gerçekleşir.
• (Kabuk oluşumu gerçekleşir).


Levhaların Yanal Hareketi :
Yan yana olan iki levhanın aynı ya da farklı süratlerle aynı yönde ya da zıt yönde kayarak hareket etmesine levhaların yanal hareketi denir. Levhaların yanal hareketi sonucu depremler oluşur.
Diğer levha hareketlerinde gözlenen bir kısım levhanın magma içinde erimesi veya taşkürede artma azalma gibi olaylar yanal hareket sonrasında gözlenmez.
Yan yana olan levhaların sürtündüğü yerlerde kısa sürede ani ve şiddetli şekil değişiklikleri oluşur. Yanal hareket sırasında bir levha diğerine dayandığında arada kalan kayalar sıkışarak yerlerinden oynar ya da kırılır. Bunun nedeni levhalar arasındaki sürtünmenin çok büyük olmasıdır. Bu kırılma ve kopmalar sırasında açığa çıkan enerji dalgalar halinde yayılarak yeryüzünde sarsılmaya neden olur. Bu olaya deprem denir.
NOT : 1- Levha hareketleri sonucu 45 milyon yıl önce Himalayalar gibi dağlar ile 30 milyon
yıl kadar önce Kızıl Deniz gibi denizler oluşmuştur.
2- Okyanusların en derin noktası, Pasifik Okyanusu’ndaki Mariana Çukuru’dur ve derinliği yaklaşık 11033 m’dir. (1 kg’lık kütle yaklaşık 1 saatte bu çukura ulaşır).
 3- Dünyamızı Oluşturan Ana Levhalar :
• Avrasya levhası, Afrika levhası, Arap Levhası,
• Kuzey Amerika Levhası, Güney Amerika Levhası,
• Hindistan Levhası, Antarktika Levhası,
• Avustralya Levhası, Pasifik Levhası,
• Nazaka( Naska) Levhası, Filipin Levhası,
• Kokos levhası, Karayip Levhası, Skotya Levhası.
4- Başlıca Ayrılan Levhalar;
• Avustralya İle Antarktika, Afrika, Hindistan,
• Amerika levhaları ile Afrika, Avrasya, Antarktika
• Pasifik levhası İle Antarktika, Naska, Kokos
5- Başlıca Yaklaşan Levhalar;
• Avustralya–Pasifik,
• Avrasya–Pasifik,
• Avrasya–Hindistan
• Pasifik–Kuzey Amerika


Yeryüzündeki Deprem Kuşakları

Levha hareketleri sonucunda yerkabuğunun kırılmaya uğrayan bölümlerine fay denir. Yeryüzündeki depremlerin büyük bir bölümü levha sınırlarındaki fay hatlarında gerçekleşmektedir. Bu alanlarda oluşan depremlere tektonik depremler denir.
a.       Büyük Okyanus (Pasifik) Çevresi Deprem Kuşağı:
Depremlerin en etkili olduğu kuşaktır. Dünya’daki depremlerin %80 i bu kuşakta gerçekleşmektedir. Deprem ve volkanizma faaliyetlerinin etkisine bağlı olarak bu alana Ateş Çemberi de denilmektedir. Amerika’nın batı kıyıları, Asya’nın doğu kıyıları, Yeni Zellenda bu kuşakta yer alır.
b.      Alp-Himalaya Deprem Kuşağı:
Akdeniz- Himalaya deprem kuşağıda denir.  Dünyadaki depremlerin yaklaşık %17 si bu kuşakta gerçekleşir. Kanarya Adaları’ndan başlayarak Himalayalara kadar uzanır. Alp-Himalaya kıvrım kuşağında bulunan  Anadolu’nun büyük bir bölümü ikinci derece deprem kuşağında yer alır. Bu durum Anadolu’nunjeolojik  gelişimini henüz tamamlamadığını gösterir.

c.        Atlantik bölgesi
 Bu kuşak ise Atlas Okyanusu sırtı boyunca uzanır.

Kanada, ABD’nin iç ve doğu kesimi, Brezilya’nın iç ve doğu kesimi, Sibirya ve Avustralya depremin en görüldüğü alanlardır.

Yeryüzünde Volkanların Coğrafi Dağılışı

Volkanların en çok görüldüğü alan Büyük okyanus Çevresidir. Bu kuşağa Pasifik Ateş Çemberi adı verilmiştir. Atlas Okyanusu, Hint Okyanusu, Akdeniz çevresi ve Afrika’nın doğusu volkanizmaalanlarının çok olduğu yerlerdir.

Yeryüzündeki Sıcak Suların Dağılışı
Yeryüzündeki sıcak su kaynaklarının dağılışı fay hatları ile paralellik gösterir. Yer kabuğunun faylarla parçalandığı bölgelerde magma kırık hatları boyunca yüzeye yaklaşarak sıcak su kaynakları için uygun ortam oluşturur. Yer kabuğundan derinlere doğru inildikçe sıcaklık her 33 metrede 1 derece artarken fay alanlarının bulunduğu bölgelerde bu artış 2-3 dereceye kadar çıkmaktadır.
Sıcak su kaynaklarının yaygın olduğu alanlara jeotermal bölge denir. Başlıca jeotermal bölgeler;
Amerika kıtasının batı kıyıları,
Hawai,
İzlanda,
Flipinler,
Malezya,
Endonezya,
Yunanistan,
İtalya,
Türkiye,
Japonya,
Cezayir,
Bu bölgeler jeotermal enerji üretimine elverişli alanlardır. Sıcak su kaynakları mineral yönünden zengin alanlardır. Bu özelliği ile termal turizme elverişli alanlardır.
Genç oluşumlu alanlar ile aktif volkanların bulunduğu alanlarda gayzerler oluşur.


0 yorum:

Yorum Gönder