Türkiye’de Hayvancılık
Türkiye hayvan sayısı bakımından Avrupa’da birinci dünyada beşinci sıradadır. Buna karşılık birim hayvan başına alınan verim çok düşüktür. Bunun nedenleri ise;- Küçük baş hayvancılığın yaygın olması. Yerli ırkların veriminin az olması
- Modern olmayan hayvancılık yöntemlerinin (mera hayvancılığının) uygulanması etkili olmuştur.
Küçük Baş Hayvancılık: En yaygın olanıdır.
1. Koyun: Kıvırcık, karaman, dağlıç, sakız, merinos türleri vardır.
- Doğu Anadolu ve sonra İç Anadolu’da yaygındır.
- Merinos yerli ırk değildir. Eti lezzetli olmasa da süt verimi ve yapağısı ince kaliteli kumaş dokumacılığına elverişlidir. Bu özelliği ile merinos en çok ıslah edilen hayvandır.
- Türkiye’de süt kuzu kesimi en büyük tehlikedir.
2. Tiftik Keçisi: Anakara keçisi de denir. Yünü dokumacılıkta çok değerlidir. Angora yünü. Ana vatanı İç Anadolu.
3. Kıl Keçisi: Eti çok yağsız, sütü çok yağlıdır.
- Bu özelliğinden dolayı arap ülkelerine canlı satılır.
- Sütü, peynir ve yoğurt yapımında değerlidir.
- Dağlık alanları sevdiğinden başta Akdeniz ve Doğu Anadolu üretiminde öncüdür.
Büyük Baş Hayvancılık: Gür otlakların yer aldığı, Doğu Anadolu (Erzurum – Kars ve Hakkari yöresi) ile Doğu Karadeniz yaylaları oldukça yaygındır.
Kümes Hayvancılığı: Yoğun nüfusun yumurta ve beyaz et ihtiyacını karşılamak amacıyla büyük kentlerimizin çevresinde yoğunlaşmıştır. Tavukçuluğun geliştiği alanlar; Balıkesir, Bolu, Denizli, Eskişehir, Bursa, İstanbul, İzmir, Anakara, Kütahya, Adana.
İpek Böcekçiliği: İpek böcekçiliği dut ağacının yetiştiği her yerde yapılabilir. Dolayısıyla İç Anadolu’nun kurak yerlerinde Doğu Anadolu’nun yüksek yerleri hariç her yerde yapılabilir. Ülkemizde en yoğun Güney Marmara illerinde yapılır.
Arıcılık: İlk sırayı Ordu, ve Muğla çevresi (menteşe yöresi) alır.
0 yorum:
Yorum Gönder